28 Aralık 2014 Pazar

Osmanlıca (!) Tartışmaları...

         


         Milletimiz genel hatları ile muhafazakar bir görüme sahip bulunmakta. Tarihine, atasına ( mana olarak tam olmasada hariçten baktığımızda) bir bağlılık, saygı beslemektedir. Bundan ötürü de eskiden uygulanan bir takım adetler, gelenek-görenekler, uygulamalar adeta kutsanmaktadır. Diğer milletler bizim tartıştığımız bazı mevzuların benzerlerini aştığı halde biz hala bu yerimizde saymaktayız. Bizim bu durumumuzda tabi ki bazı siyaset erkanına güzel bir malzeme oluyor.

        Haftalardır tartışıyoruz. Osmanlıca...Osmanlıca diye. 'Geçmişte yaşayan atalarımızın dilini canlandırmak istiyoruz.' 'Mezar taşlarını okumak istiyoruz' 'Osmanlıca zorla okutturulacak.' Maksat bizim atalarımızın geçmişte yaptığı herşeyi canlandırmak ise o zaman hep beraber ilk inancımız olan Göktürk inancına dönelim. Göktürk abecesine dönelim, ne de olsa yazıtları, balbalları, buluntuları okuyamıyoruz. Göktürkçe zorunlu olsun.. Bu fikir tabiki de mantıksızdır. İnsanlar hangi dönemi merak ediyor ise, hangi fikirlere sahip ise kendi isteğince istediği eğitimi almalıdır. Zorunlu olması yerine seçmeli olması en mantıklısıdır. Osmanlıca (!) eğitimi zorunlu olması yerine seçmeli olursa (bazı bölümler hariç) öğrenciler açısından daha verimli olacaktır. Ayrıca Osmanlıca  diye tabir ettiğimiz kavram ise Osmanlıca (!) değildir. O 'Osmanlı Türkçesi' ' dir. Türklerin tarihin bir döneminde konuşmuş oldukları bir Türkçe'dir. Bu konularda konuşurkende dikkatli olmalıyız. Yanlış adlandırmalardan sakınmalıyız. Çünkü bu ileri de başka sorunlara yol açabilir.

      Velhasıl-ı kelam (!) , "Herkes Osmanlıca öğrenecek!" (!) diye bir tümce kurmak doğru olmaz. Bu anca siyaset kokan bir tümcedir. "İsteyenler Osmanlı Türkçesi öğrenecektir." tümcesi daha yerinde olur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder