Osmanlı Beyliği'nin Kuruluş Yıllarında Anadolu
Kuruluşu adeta menkıbelere boğulmuş olan Osmanlı Beyliği'nin ortaya çıkışında 13.yy Anadolu'sunun içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik ortamın önemli rolü vardır. Anadolu, Kayı boyuna dayanan Osmanlı hanedanının tarih sahnesine çıktığı 13. yy sonlarına kadar hemen hemen Türkleşme ve İslamlaşma vetiresini tamamlamış bir görüntü arzetmekteydi. Bunun temellerini 1071 Malazgirt Zaferi'nden de önce atıldığı bilinmektedir. 1071 zaferi ise Anadolu'nun kısa sürede tamamlanacak olan kati fethinin başlangıcını teşkil etmişti. Asya'nın iç bölgelerinden daha 11.yy'da Selçuklu Devleti'nin teşekkülü sırasında,Türkmen gruplarının İran ve Azerbaycan'a gittikçe kuvvetlenen göçleri daha da hız kazanmıştı. Yerleşik Selçuklu devlet sistemi gereği, yarı göçebe hayat tarzı içindeki bu gruplar, iç düzende herhangi bir karışıklığa meydan vermemeleri için hudut boylarına sevk edilmiş, böylece Suriye ve Anadolu'ya yönelik fetihler daha sağlam bir temele oturtulmaya çalışılmıştı.
Anadolu'nun fethini gerçekleştiren ve burayı yurt tutan Selçuklu kuvvetleri işte bu Türkmen karakteri ağır basan bir yapıya sahip bulunuyorlardı. Anadolu'da müstakil bir devlet kurmayı başaran Selçuklular, organik olarak bağlı bulundukları Büyük Selçuklu Devleti gibi Asya içlerinden, İran ve Azerbaycan'dan gerek karışık siyasi ortamdan birtakım imkanlar elde etmeyi uman kalabalık Türkmen cemaatlerini Bizans sınır boylarına yerleştiriyorlardı. Onlar da bir asır boyunca sağlamış oldukları yerleşik hayatın ve devlet sisteminin, yeni göçmen gruplarca altüst edilmesinin vereceği sıkıntıları hesaba katarak, bu büyük grupların yapılarını bozmaksızın sınırdaki hassas bölgelere sevk ediyorlardı. Bunlardan iki-üç asır sınra bu gibi konar-göçer Türkmenler üzerindeki Osmanlı siyaseti ise, onların boy yapısını bozup küçük gruplar haline getirmek ve toprağa bağlamak olacaktır. (...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder