Osmanlı Beyliği'nin Kuruluş Yıllarında Anadolu
(...)Uç boylarına yerleşen Türkmenler,ananevi hayat tarzlarını sürdürüyor, Bizans topraklarına akınlar yapıyor ve elde edilen ganimeti siyasi kudret için gerekli olan iktisadi gücün kaynağı olarak kullanıyorlardı. Fakat henüz Selçuklu merkezi idaresi çeşitli problemlere rağmen otoritesini korumakta idi. Nihayet 13. yy'da Selçuklu'yu parçalayıp Anadolu'yu tehdit eden Moğol akınları, neticeleri itibariyle hiç beklenmedik yepyeni gelişmelere yol açacak ve bu durum sadece Yakındoğu tarihi değil aynı zamanda Avrupa tarihini de oldukça yakından ilgilendiren hatta çağımıza kadar uzanan yeni oluşumlara zemin hazırlayacaktır.
Anadolu'daki Selçuklu, İlhanlı baskısı sonucu dağılmaya başlarken uç bölgelerde yavaş yavaş bağımsız veya yarı bağımsız Türkmen emirlikleri ortaya çıkmaya başladı. Moğol korkusu yüzünden Orta ve Doğu Anadolu yaylalarında büyük kitleler halinde yaşayan Türkmen boyları, Bizans'ın doğu, Anadolu'nun batı sınır boylarına adeta yığıldılar. Karadeniz'in dağlık kesimi ile Kastamonu'dan Antalya'ya uzanan dağlık bölgeler, eski otlaklarını kaybeden Türkmenlerle dolup taştı. Onların yanında çok sayıda şey, derviş ve babalar da bulunuyor ve söz konusu Türkmen boylarının manevi hayatlarında öteden beri önemli rol oynuyorlardı. Bunlar İslami teyidi sağlayıp eski " alperen " lik geleneğini geleneğini " gazi " liğe dönüştürdüler. Sınır boylarında birçok tekkenin bulunması bu faaliyetin en bariz misallerini oluşturmaktadır.
Ayrıca yeni imkanlardan faydalanmayı düşünen şehirli unsurlar, ulema, sanatkar, tüccar, esnaf grupları, çiftçiler gibi Orta ve Doğu Anadolu'nun yerleşik halkının bir bölümü de yeni açılmış topraklara geldiler ve mevcut şehir, kasaba ve köylere yerleşerek faaliyetlerini sürdürüp müstakil hale gelen Türkmen beyliklerinin iktisadi bakımdan alt yapısını oluşturmada önemli rol üstlendiler. Özellikle ahilik teşkilatı bu organizasyonda oldukça mühim bir yere sahip oldu. Öte yandan İlhanlı hakimiyeti altındaki eski Selçuklu merkezlerinde mevcut yüksek İslam'ın temsilcileri olan Mevleviler, bu yeni beyliklerin geleneğini parlak görerek özellikle bey ailelerine nüfuz ettiler, gayri Sünni unsurların tesirlerini hafifletip dengeleyerek üst yapıda etkili oldular ve beylik merkezlerinde mevlevihaneler kurdular. Bütün bu gelişmeler, bilhassa Batı Anadolu'da teşekkül etmeye başlayan beyliklerin ortak özelliklerini teşkil etti. (...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder